forumcuyuz
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
forumcuyuz

forumda Foruuumm
 
AnasayfaAnasayfa  PortalliPortalli  AramaArama  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yap  

 

 arabesk in tarihçesi

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
brtynr26
Moderator
Moderator
brtynr26


Mesaj Sayısı : 43
Yaş : 33
Kayıt tarihi : 05/08/07

arabesk in tarihçesi Empty
MesajKonu: arabesk in tarihçesi   arabesk in tarihçesi Icon_minitimePaz Ağus. 05, 2007 4:44 pm

50'li yılların sonlarında, ülkemizde bir anda gelişmeye başlayan çarpık kapitalizmle, büyük şehirlerde ardı ardına fabrikalar kurulmaya başlar. Bu fabrikalar, şehir merkezlerinde yoğun bir iş gücü ihtiyacı doğurur. Öyle ki; hızla kurulan fabrikalara, şehirlerde yaşayan nüfus yetemez olur. Bunun üzerine kırsal kesimde yaşayan halk; şehre özendirilir. Köylüler, şehirlere göçerek fabrikalarda çalışmaya teşvik edilir. Büyük bir göç dalgası başlar. Kapitalizmin zamanla, ve ihtiyaçlar çerçevesinde değil; doğal olmayan bir şekilde yukarıdan aşağı ve bir anda kurulması, çarpıklığı, dengesiz bir nüfus hareketini beraberinde getirir. Şehirler, köyünden göçen vasıfsız milyonlarla dolup taşar. Bunlardan kimi kendine iş bulur, kimi öyle göçtüğüyle ortada kalakalır. Bir yandan açlıkla boğuşulmaktayken, diğer yandan kalacak yer sorunu çok büyük bir biçimde kendini hissettirmektedir. Şehrin dışında, merkeze uzak kırsal alanlarda yaptığı barakalarda yaşamaya çalışmaktadır. Yüzbinlerce kişi, umduğunu bulamamanın hayal kırıklığı içindedir. Yaşam şartları hafiflemek bir yana, olabildiğince ağırlaşmıştır. Bilmediği topraklarda, bilmediği insanlarla içiçe yaşar. Şehrin merkezinde yaşayan, şehrin yerlilerince horlanarak yabani insan muamelesi görür. Sokaklar yan kesicilerden, hayat kadınlarından, dolandırıcılardan geçilmez olmuştur. ‘70'li yıllara gelindiğinde artık bu çelişkiler iyice belirginleşmiş, saflaşmalar başlamıştır. Herkes ama herkes kandırılmış olmanın verdiği bir öfkeyle doludur. Bu yıllar ülkedeki devrimci muhalefetin de yükseldiği yıllardır. Herkesin öfkesi de bu şekilde örgütlenerek, başkaldırma şeklinde ortaya çıkmaz. İşte arabesk böyle bir ortamda şekillenen, hayat bulan bir tarz olarak hızla yükselmeye başlamıştır.

Çekilen çileler, sıla hasreti, acılar, horlanmalar, geçim sıkıntısı, aşk acıları; yoksul halkın yaşamında var olan her şey ama her şey bu müziğin konuları arasındadır. Fakat bunları alabildiğine ezik, umutsuz, kederli, kaderci işlemektedir. Ağlayan, inleyen, değiştirmek gibi bir derdi olmayan, kabullenen bir tarzdır ortadaki. Şarkıların 'çok çileler çektim eşi bulunmaz, hep içime attım sesim duyulmaz' gibi sözlerinin yanında müzikte de umutsuzluk hakimdir. Tüm çileler toplumsal olmaktan çıkarılıp kişiselleştirilir. Herkes şarkıları sadece kendisiyle özdeşleştirir. Tüm bunlar o kadar ustaca işlenir ki 'bunu dinleyip de içmemek' elde değildir. Arabesk müziğin çalındığı pavyonlar, birahaneler, gece kulüpleri ardı ardına kurulmaya başlar. Ortalık bu tip mekânlardan geçilmez olmuştur. Bir salgın gibi, bir virüs gibi hızla yaygınlaşmıştır. Şehir yaşamından umduğunu bulamayanlar, arabesk eşliğinde kendini içkiye vurmuştur. Bu şekilde kısmen sorunlarından kaçmakta, onlardan uzaklaşmaktadırlar. Artık, dolmuşlardan taksilere, işyerlerinden evlere, kahvehanelerden meyhanelere kadar her yerde arabesk vardır. Arabesk şarkıların çarpıcı sözlerinden oluşan çıkartmalar minibüslere, kamyon arkalarına yapıştırılmaktadır. Arabesk, bir kültür olarak yoksulların yaşamını sarıp sarmalamıştır.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
arabesk in tarihçesi
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
forumcuyuz :: Forumcuyuz MüZ1K :: Arabesk-
Buraya geçin: